53 Günlük Destan

53 Günlük Destan

  • 27

53 Günlük Destan: Kuşatmanın Günlüğü ve Yaşanan Kritik Anlar

İstanbul'un fethi, 6 Nisan 1453'te başlayıp 29 Mayıs 1453'te sona eren, tam 53 gün süren nefes kesici bir destandır. Bu süreç, her günün bir öncekinden daha çetin geçtiği, umut ve umutsuzluğun, deha ve direncin kol kola gezdiği bir sabır ve irade savaşıdır. Fatih Sultan Mehmet'in liderliğindeki Osmanlı ordusu, bu 53 gün boyunca sadece Bizans'ın bin yıllık surlarıyla değil, aynı zamanda moral bozan yenilgilerle, kendi içindeki şüphelerle ve beklenmedik zorluklarla da mücadele etmiştir. Zafer, tek bir hamleyle değil, bu uzun ve yıpratıcı süreçte yaşanan kritik anlarda gösterilen kararlılık ve üretilen dahiyane çözümlerle kazanılmıştır. Bu yazı, kuşatmanın günlüğünü aralayacak ve bu 53 günlük destanın seyrini değiştiren en önemli dönüm noktalarını, en kritik anları bir zaman akışı içinde sizlere sunacaktır. İşte top sesleriyle başlayan ve tekbirlerle biten o büyük destanın günlüğü...

Kuşatmanın İlk Evresi: Güç Gösterisi ve Direnç (Nisan Ayı)

Kuşatmanın ilk ayı, Osmanlı ordusunun ezici gücünü sergilediği ancak Bizans'ın da beklenmedik bir direniş gösterdiği, karşılıklı hamlelerle geçen bir dönemdi. Bu dönemde yaşanan üç kritik an, kuşatmanın geleceğini şekillendirdi.

Kritik An 1: Topların Gürlemesi (6 Nisan)

Osmanlı ordusunun surların önüne yerleşmesinin ardından Fatih, son bir kez teslim olma çağrısı yaptı. Teklifin reddedilmesi üzerine, 6 Nisan'da kuşatmanın fitili ateşlendi. Fatih'in döktürdüğü devasa Şahi topları ilk kez ateşlendiğinde, çıkan ses ve yarattığı sarsıntı sadece surları değil, Bizans'ın moralini de titretti. Bu an, Fatih'in teknolojik üstünlüğünü ve savaşı ne kadar ciddiye aldığını gösteren ilk büyük güç gösterisiydi. İlk haftalar, aralıksız devam eden bu bombardımanla geçti.

Kritik An 2: Denizdeki Hayal Kırıklığı (20 Nisan)

Kuşatmanın ilk büyük krizi denizde yaşandı. Papa'nın gönderdiği 3 Ceneviz gemisi ve bir Bizans yük gemisi, Marmara Denizi'nde Osmanlı donanmasıyla karşılaştı. Sayıca çok üstün olmasına rağmen, Osmanlı donanması rüzgarın da yardımıyla bu dört geminin Haliç'e girmesini engelleyemedi. Bu başarısızlık, surların ardından savaşı izleyen İmparator Konstantinos ve halkına büyük bir moral olurken, Osmanlı ordugahında tam bir hayal kırıklığı yarattı. Fatih, bu yenilgiye o kadar sinirlenmişti ki, atını denize sürdüğü rivayet edilir. Bu an, Fatih'in ilk ciddi sınavıydı.

Kritik An 3: Haliç'teki Mucize (22 Nisan)

Denizdeki hayal kırıklığından sadece iki gün sonra, Fatih tarihin en parlak askeri hamlelerinden birine imza attı. 21 Nisan'ı 22 Nisan'a bağlayan gece, yaklaşık 70 parça gemi, Tophane sırtlarından karadan yürütülerek Kasımpaşa'da Haliç'e indirildi. 22 Nisan sabahı, Bizanslılar Haliç'te Osmanlı yelkenlerini gördüklerinde donakaldılar. Bu olay, bir önceki yenilginin moral bozukluğunu silip atmakla kalmadı, aynı zamanda Bizans'ı en zayıf noktasından da kuşatma altına alarak savaşın seyrini tamamen değiştirdi. Bu, Fatih'in dehasının en net görüldüğü andı.

Son Perde: Yıpratma Savaşı ve Nihai Zafer (Mayıs Ayı)

Mayıs ayı, kuşatmanın bir yıpratma savaşına dönüştüğü, sabırların test edildiği ve nihai sonuca ulaşılan dönemdi. Lağım (tünel) savaşları, küçük çaplı gece baskınları ve aralıksız top ateşiyle Bizans'ın direnci kırılmaya çalışıldı.

Kritik An 4: Son Savaş Divanı ve Taarruz Kararı (26 Mayıs)

Kuşatmanın 50. gününe yaklaşırken, orduda yorgunluk ve sabırsızlık artmıştı. Sadrazam Çandarlı Halil Paşa gibi bazı devlet adamları, kuşatmanın kaldırılması gerektiğini savunuyordu. Fatih, 26 Mayıs'ta son savaş divanını (meclisini) topladı. Burada, Zağanos Paşa ve Akşemseddin gibi fetih yanlısı destekçilerinin de yardımıyla muhalif sesleri bastırdı ve son, büyük ve genel bir taarruz yapılması kararını aldı. Bu karar, Fatih'in liderlik vasfını ve tüm baskılara rağmen hedefinden şaşmadığını gösteren en önemli politik zaferiydi. 28 Mayıs, ordunun dinlenmesi ve manevi olarak hazırlanması için ayrıldı.

Kritik An 5: Tarihin Değiştiği Gün (29 Mayıs)

Ve destanın son günü... 28 Mayıs'ı 29 Mayıs'a bağlayan gece yarısından sonra, Osmanlı ordusu tüm hatlarıyla genel taarruza geçti. Savaş, özellikle Topkapı ve Edirnekapı civarında yoğunlaştı. Saatler süren kanlı çarpışmaların ardından, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Osmanlı askerleri, Kerkoporta adlı küçük bir kapıdan ve topların açtığı gediklerden şehre sızmaya başladı. Ulubatlı Hasan'ın sancağı surlara dikmesiyle direniş çözüldü. Kısa süre sonra İmparator XI. Konstantinos'un da savaşırken öldüğü haberi yayıldı. 29 Mayıs 1453 Salı günü öğleden sonra Fatih Sultan Mehmet, Topkapı'dan şehre girerek bin yıllık bir destanı sona erdirdi ve yeni bir destan başlattı.

Özetle, 53 günlük kuşatma günlüğü, bizlere zaferin bir anlık bir olay değil, sabırla, akılla ve sarsılmaz bir iradeyle örülmüş bir süreç olduğunu göstermektedir. Denizdeki yenilgiden Haliç'teki mucizeye, savaş meclisindeki tartışmalardan son taarruzun zafer naralarına kadar her kritik an, Fatih'in liderliğinin ve Osmanlı ordusunun adanmışlığının birer kanıtıdır. Bu destan, tarihin en büyük başarı öykülerinden biri olarak hafızalardaki yerini korumaktadır.

Diğer Yazılarımız

YUKARI ÇIK