İstanbul'un fethi denildiğinde akla ilk olarak Şahi toplarının gürlemesi, surlarda açılan gedikler ve karadan yürütülen gemiler gelir. Oysa bu büyük zafer, sadece savaş meydanında değil, ondan çok daha önce, Avrupa'nın siyaset koridorlarında ve diplomatik satranç tahtasında kazanılmıştı. Fatih Sultan Mehmet, fethe giden yolda en az bir komutan kadar usta bir diplomattı. Onun dehası, düşmanını askeri olarak kuşatmadan önce, siyasi olarak yalnızlaştırma ve bir "karantina" altına alma sanatında gizliydi. Bizans'ın en büyük umudu, Haçlı ruhuyla Avrupa'dan gelecek bir yardım ordusuydu. Fatih, bu umudu daha filizlenmeden yok etmek için, tahta çıkar çıkmaz inanılmaz bir diplomasi trafiği yürüttü. Rakiplerinin zaaflarını kullandı, onlara ticari ayrıcalıklar sundu, ateşkesler imzaladı ve birbirleriyle olan çekişmelerinden faydalandı. Bu yazı, fethin diplomatik arka planını inceleyecek ve Fatih'in Bizans'ı nasıl tek bir müttefiki bile kalmayacak şekilde yalnızlığa ittiğini anlatacaktır.
Fatih, tahta çıktığı 1451 yılından kuşatmanın başladığı 1453'e kadar geçen iki yıllık süreyi, Bizans'ın yardım isteyebileceği her kapıyı tek tek kapatmakla geçirdi. Avrupa'nın siyasi haritasını çok iyi okumuş, her devletin önceliğini ve zayıf noktasını doğru analiz etmişti. Amacı, olası bir Haçlı ittifakını daha doğmadan engellemekti.
Bizans'a denizden yardım edebilecek en büyük iki güç, İtalyan şehir devletleri olan Venedik ve Ceneviz'di. Bu iki devletin Doğu Akdeniz'de büyük ticari çıkarları vardı. Fatih, onların bu "tüccar ruhunu" çok iyi kullandı. Her iki devletle de ayrı ayrı görüşerek, onlara Osmanlı topraklarındaki ticari ayrıcalıklarını (ahdname) yenileyeceğini ve hatta genişleteceğini vaat etti. Onların birbirlerine olan rekabetini körükledi. Sonuç olarak, Venedik ve Ceneviz için kâr getirecek bir tarafsızlık, ne olacağı belirsiz ve masraflı bir savaştan daha cazip geldi. Savaş sırasında birkaç gönüllü gemi göndermiş olsalar da, devlet olarak savaşa dahil olmaktan kaçındılar. Fatih, onların kılıçlarını ticari çıkarlarıyla kınında tutmayı başarmıştı.
Osmanlı için en büyük kara tehdidi Balkanlar'dan, özellikle de Macaristan'dan gelebilirdi. Babası dönemindeki Varna ve II. Kosova savaşlarının komutanı olan János Hunyadi (Hunyadi Yanoş) hala hayattaydı. Fatih, İstanbul'u kuşatırken arkasından bir Macar ordusunun saldırmasını göze alamazdı. Bu nedenle hem Macarlarla hem de Sırp Despotluğu ile üçer yıllık saldırmazlık antlaşmaları imzaladı. Bu antlaşmalarla Balkan sınırını geçici de olsa bir sükunete kavuşturdu ve tüm askeri gücünü İstanbul önlerine yığmak için kendine zaman ve güvenlik sağladı.
Bizans'ın son umudu, Papa'nın önderliğinde toplanacak bir Haçlı ordusuydu. İmparator Konstantinos, Papa'ya mektuplar yazarak ve hatta Katolik ve Ortodoks kiliselerini birleştirme vaadinde bulunarak yardım istedi. Ancak Fatih'in siyasi dehası, Avrupa'daki bölünmüşlüğü doğru okumasında yattı. İngiltere ve Fransa, Yüzyıl Savaşları'ndan yeni çıkmıştı ve kendi sorunlarıyla meşguldü. Alman prensleri kendi aralarında çekişiyordu. İtalyan devletleri birbirine güvenmiyordu. Fatih, bu parçalanmışlık sayesinde Papa'nın çağrısının karşılık bulmayacağını doğru öngördü. Avrupa'nın bu siyasi ataleti, Fatih'in en büyük diplomatik zaferlerinden biri oldu.
Fatih, sadece dış düşmanları değil, aynı zamanda içerideki ve yakın çevredeki potansiyel sorunları da ustalıkla yönetti. Büyük operasyon öncesi "eva tam bir temizlik" yaparak tüm dikkatini tek bir hedefe odakladı.
Osmanlı padişahları Rumeli'de bir sefere çıktığında, Anadolu'daki en büyük tehdit genellikle Karamanoğulları Beyliği olurdu. Fatih, bu geleneği bozmadı. Tahta çıktıktan kısa bir süre sonra Anadolu'ya geçerek Karamanoğulları'na karşı bir sefer düzenledi ve onları barışa zorladı. Bu hamleyle, İstanbul'u kuşatırken Anadolu'da bir isyan çıkma riskini ortadan kaldırmış oldu.
Fatih'in tüm diplomatik hamlelerinin doruk noktası, 1452'de Rumeli Hisarı'nı inşa etmesidir. Bu, sadece askeri bir hazırlık değil, aynı zamanda tüm dünyaya yönelik bir siyasi meydan okumaydı. Bizans elçisinin "Bu kaleyi neden yapıyorsunuz?" sorusuna verdiği "Benim mülkümde istediğimi yaparım, sizin imparatorunuzun kolları benim hükmümün ulaştığı yere yetişemez!" cevabı, diplomasinin bittiğini ve artık kılıçların konuşacağını ilan ediyordu. Avrupa'nın bu cüretkar hamleye sessiz kalması, Fatih'in diplomatik zaferinin tesciliydi. Bizans, tüm dünyanın gözü önünde kaderine terk edilmişti.
Özetle, İstanbul'un fethinin diplomatik arka planı, Fatih Sultan Mehmet'in ne kadar ileri görüşlü ve usta bir siyasetçi olduğunu gösterir. O, kılıcını çekmeden çok önce, aklını ve diplomatik zekasını kullanarak düşmanını çaresiz bir yalnızlığa itmiştir. Rakiplerinin ekonomik çıkarlarını okşamış, askeri tehditleri antlaşmalarla ertelemiş ve Avrupa'nın iç çekişmelerinden maksimum düzeyde faydalanmıştır. Bu nedenle denilebilir ki, Konstantinopolis'in surları 29 Mayıs 1453'te yıkılmış olabilir, ancak şehrin kendisi, Fatih'in diplomatik manevralarıyla çok daha önce, 1452'de siyaseten fethedilmişti.
Copyright By fatihsultanmehmet.org - 2023 - 2025
YUKARI ÇIK
İsteğe bağlı tanımlama bilgilerini, sosyal medya bağlantıları gibi web sitelerimizde deneyiminizi iyileştirmek ve çevrimiçi etkinliğinize dayalı olarak kişiselleştirilmiş reklamlar görüntülemek için kullanırız. İsteğe bağlı tanımlama bilgilerini reddederseniz yalnızca size hizmetleri sağlamak için gerekli tanımlama bilgileri kullanılır. Sayfanın altındaki 'Tanımlama Bilgilerini Yönet' bağlantısına tıklayarak seçiminizi değiştirebilirsiniz. Gizlilik Politikamızda Çerez Beyannamesini
Çerezler, bir kullanıcının deneyimini daha verimli hale getirmek için web siteleri tarafından kullanılabilen küçük metin dosyalarıdır.
Kanun, bu sitenin çalışması için kesinlikle gerekliyse, cihazınızda çerez depolayabileceğimizi belirtir. Diğer tüm çerez türleri için izninize ihtiyacımız var.
Bu site farklı türde çerezler kullanır. Bazı çerezler, sayfalarımızda görünen üçüncü taraf hizmetleri tarafından yerleştirilir. Web sitemizdeki Çerez Beyannamesini
istediğiniz zaman değiştirebilir veya onayınızı geri çekebilirsiniz . Kim olduğumuz, bizimle nasıl iletişime geçebileceğiniz ve kişisel verileri nasıl işlediğimiz hakkında Gizlilik Politikamızda daha fazla bilgi edinin . Lütfen rızanızla ilgili olarak bizimle iletişime geçtiğinizde rıza kimliğinizi ve tarihinizi belirtin.
İsteğe bağlı tanımlama bilgilerini, sosyal medya bağlantıları gibi web sitelerimizde deneyiminizi iyileştirmek ve çevrimiçi etkinliğinize dayalı olarak kişiselleştirilmiş reklamlar görüntülemek için kullanırız. İsteğe bağlı tanımlama bilgilerini reddederseniz yalnızca size hizmetleri sağlamak için gerekli tanımlama bilgileri kullanılır. Sayfanın altındaki 'Tanımlama Bilgilerini Yönet' bağlantısına tıklayarak seçiminizi değiştirebilirsiniz. Gizlilik Politikamızda Çerez Beyannamesini