Gemiler Karadan Nasıl Yürütüldü?

Gemiler Karadan Nasıl Yürütüldü?

  • 15

Tarihin En Cüretkar Planı: Gemiler Karadan Nasıl Yürütüldü?

Tarih, cesur komutanların akıl almaz planlarıyla doludur, ancak çok azı Fatih Sultan Mehmet'in donanmasını karadan yürüterek Haliç'e indirmesi kadar cüretkar ve efsanevidir. Bu olay, sadece bir askeri taktik değil, aynı zamanda insan iradesinin, mühendislik zekasının ve stratejik dehanın fizik kurallarına meydan okuyuşudur. Kuşatmanın kilitlendiği, Haliç'e gerilen devasa zincirin aşılamadığı ve umutların tükenmeye başladığı bir anda Fatih, kimsenin hayal bile edemeyeceği bir çözüm bulmuştu. Düşmanları denizden yol vermiyorsa, o da gemilerini karadan, dağların ve tepelerin üzerinden yürütecekti. Bu plan o kadar inanılmazdı ki, gerçekleştiğinde Bizanslılar bunun bir mucize veya bir sihirbazlık olduğuna inanmıştı. Peki, bu akıl almaz operasyon nasıl başarıldı? Bir gecede onlarca gemi, ormanların ve tepelerin üzerinden nasıl kaydırılarak Haliç'in sularına indirildi? Bu yazı, tarihin en cüretkar planının anatomisini adım adım inceleyecektir.

Haliç Çıkmazı: Kuşatmayı Kilitleyen Zincir

Fatih'in bu dahiyane planını anlamak için önce onu bu plana mecbur bırakan çıkmazı anlamak gerekir. Kuşatma, Haliç meselesi yüzünden bir noktada kilitlenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı.

Altın Boynuz'un Stratejik Önemi

Haliç (Altın Boynuz), Konstantinopolis'in en zayıf surlarının bulunduğu bölgeydi. Kara surları gibi devasa ve katmanlı olmayan bu surlar, denizden yapılacak bir saldırıya karşı daha savunmasızdı. Fatih, donanmasını Haliç'e sokarak şehri en zayıf noktasından vurmayı hedefliyordu. Ancak Bizanslılar da bu zayıflığın farkındaydı ve Haliç'in girişini, Sarayburnu ile Galata arasında devasa demir halkalardan oluşan bir zincirle kapatmışlardı.

Kırılamayan Direnç ve Artan Baskı

Osmanlı donanması, bu zinciri kırmak veya üzerinden atlamak için defalarca girişimde bulundu ancak başarılı olamadı. En büyük darbe ise 20 Nisan 1453'te yaşandı. Ceneviz'den gelen üç yardım gemisi ve bir Bizans nakliye gemisi, tüm Osmanlı donanmasının çabasına rağmen ablukayı yararak zincirin arkasına, Haliç'e girmeyi başardı. Bu olay, Osmanlı ordugahında büyük bir moral bozukluğuna neden oldu. Kuşatmanın başarısız olacağına dair sesler yükselmeye başladı. Fatih için artık geleneksel yöntemlerin işe yaramadığı ve radikal bir çözüm gerektiği açıktı.

Bir Gecede Değişen Kader: Operasyonun Anatomisi ve Sonuçları

Tarihin en büyük liderleri, en büyük kriz anlarında en parlak çözümleri üretenlerdir. Fatih'in çözümü, sorunu çözmek yerine sorunun etrafından dolaşmaktı.

Dehanın Kıvılcımı: Fatih'in "İmkansız" Planı

Fatih, Haliç'e denizden girilemiyorsa, karadan girilebileceği fikrini ortaya attı. Bu fikir, daha önce tarihte küçük çaplı örnekleri (Venedikliler tarafından) görülmüş olsa da, bu ölçekte hiç denenmemişti. Plan basitti ama cüretkardı: Donanmaya ait yaklaşık 70 kadar küçük ve orta boy gemi (kadırga), Tophane'den başlayarak o zamanki adıyla Pera (bugünkü Beyoğlu) sırtlarındaki tepeler ve ormanlık arazi aşılarak Kasımpaşa'da Haliç'e indirilecekti.

Uygulama: Kütükler, Yağlar ve İnsanüstü Çaba

Operasyon, 21 Nisan'ı 22 Nisan'a bağlayan gece, inanılmaz bir gizlilik ve insanüstü bir çabayla gerçekleştirildi.

  • Güzergah Hazırlığı: İlk olarak, binlerce işçi Tophane'den Kasımpaşa'ya kadar olan yaklaşık 3 kilometrelik güzergahı ağaçlardan temizledi ve toprağı düzleştirdi.
  • Kızaklar: Yol boyunca, gemilerin üzerinde kaydırılacağı silindir şeklinde devasa ağaç kütükleri (kızaklar) yerleştirildi.
  • Yağlama: Sürtünmeyi en aza indirmek ve gemilerin kaymasını sağlamak için bu kütükler, tonlarca zeytinyağı ve hayvan yağı ile yağlandı.
  • Çekme İşlemi: Her bir gemi, binlerce asker ve manda/öküz tarafından kalın halatlar ve makaralar (kaldıraçlar) yardımıyla yokuş yukarı çekilmeye başlandı. Yelkenleri rüzgarla dolsun diye açılarak itme gücünden de faydalanıldı.
  • Gizlilik: Operasyonun Bizans tarafından fark edilmemesi için, Fatih bir yandan Galata surlarına ve Haliç'in girişine yoğun bir top ateşiyle oyalama saldırısı düzenlerken, diğer yandan operasyonun gürültüsünü bastırmak için sürekli olarak davullar çaldırdı.

 

Şok ve Dehşet: Fethin Kaderini Değiştiren Sabah

22 Nisan sabahı, Bizanslılar Haliç'in sularında demirlemiş 70'e yakın Osmanlı gemisini ve yelkenlerini gördüklerinde gözlerine inanamadılar. Yaşadıkları şok ve dehşet tarif edilemezdi. Bunun ancak ilahi bir müdahale veya şeytani bir büyü ile mümkün olabileceğini düşündüler. Bu olayın sonuçları yıkıcı oldu:

  • Psikolojik Çöküntü: Bizans'ın savaşma azmi ve morali yerle bir oldu.
  • Stratejik Çöküş: Artık Haliç surlarını da savunmak zorunda kaldılar. Bu, zaten az olan askerlerini daha da geniş bir alana yaymalarına neden olarak kara surlarındaki savunmayı zayıflattı.
  • Yeni Cephe: Fatih, Haliç'e kurdurduğu seyyar köprüler üzerine toplar yerleştirerek şehri en zayıf noktasından da bombalamaya başladı.
Kısacası, bu tek gecelik operasyon, kuşatmanın kilitlenmiş olan kaderini Osmanlı lehine geri döndürülemez bir şekilde çözmüştü.

 

Özetle, gemilerin karadan yürütülmesi, Fatih Sultan Mehmet'in askeri dehasının en parlak anıdır. Bu olay, onun konvansiyonel düşünce kalıplarıyla sınırlı olmadığını, en zorlu problemler karşısında bile yaratıcı ve cüretkar çözümler üretebildiğini gösterir. Bir gecede dağları aşan o gemiler, sadece Haliç'e değil, aynı zamanda Konstantinopolis'in kalbine de inmiş ve fethin kapısını sonuna kadar aralamıştır. Bu, bir padişahın rüyasının, bir ordunun insanüstü çabasının ve bir dehanın sarsılmaz iradesinin ölümsüz destanıdır.

Diğer Yazılarımız

YUKARI ÇIK