Büyük devletler, sadece güçlü ordularla değil, aynı zamanda onları bir arada tutan sağlam kanunlarla inşa edilir. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethederek imparatorluğuna coğrafi bir kalp kazandırdıktan sonra, bu devasa yapıyı ayakta tutacak hukuki bir iskeletin gerekliliğini herkesten iyi biliyordu. İşte bu ihtiyacın bir sonucu olarak ortaya çıkan Fatih Kanunnamesi (Kanunname-i Âli Osman), sadece bir dizi yasa metni değil, aynı zamanda bir imparatorluğun ilk yazılı anayasası ve kurumsal kimliğinin ilanıdır. Peki, Fatih'i böyle köklü bir hukuki düzenleme yapmaya iten sebepler nelerdi? Geleneklere ve sözlü kurallara dayanan bir devlet yapısı, nasıl oldu da yazılı ve sistematik bir kanunnameye kavuştu? Bu anayasal metin, hangi temel direkler üzerine inşa edildi ve Osmanlı devlet yapısını nasıl sonsuza dek değiştirdi? Bu yazı, Fatih Kanunnamesi'nin nasıl yazıldığının hikayesini ve bir imparatorluğun hukuki DNA'sını nasıl oluşturduğunu anlatacak.
Fatih'in Kanunname'yi hazırlamasının ardında basit bir neden yatıyordu: Artan ihtiyaçlar. Osmanlı Devleti, artık küçük bir beylik değil, Balkanlar'dan Anadolu'ya uzanan, farklı din ve milletlerden milyonlarca insanı barındıran dev bir imparatorluktu. Böyle bir yapıyı sadece eski gelenekler, sözlü kurallar veya padişahın anlık emirleriyle yönetmek imkansızdı. Devletin her kademesinde bir standarda, öngörülebilirliğe ve kurumsal bir işleyişe ihtiyaç vardı. Fatih, bu kurumsallaşma hamlesini, devletin geleceği için en az fetihler kadar hayati görüyordu. Kanunname, bu büyük vizyonun hukuki temelini oluşturmak için doğdu.
Fatih'e kadar Osmanlı hukuk sistemi, büyük ölçüde İslam Hukuku (Şer'i Hukuk) ve Türk geleneklerinden (Örfi Hukuk) oluşuyordu. Ancak devlet yönetimi, protokol, vergi sistemi gibi alanlarda padişahın iradesiyle çıkan ve yazılı olmayan kurallar hakimdi. Bu durum, zaman zaman karışıklıklara, keyfi uygulamalara ve adaletsizliklere yol açabiliyordu. Fatih Kanunnamesi ile ilk defa örfi hukuk, yani padişahın egemenlik hakkına dayanarak koyduğu kurallar, sistematik bir şekilde yazılı hale getirildi. Bu, Osmanlı'yı bir gelenek devletinden, modern bir kanun devletine dönüştüren devrimci bir adımdı. Artık herkes, en üst düzey vezirden en sade vatandaşa kadar, hangi kurala tabi olduğunu bilecekti.
Kanunname'nin yazılmasındaki en temel motivasyonlardan biri, "Nizam-ı Âlem" yani "düzenin ve devletin bekası" fikriydi. Fatih, Osmanlı tarihinin en büyük krizlerinden biri olan ve devleti yıkımın eşiğine getiren Fetret Devri'ni (1402-1413) unutmamıştı. Bu krizin temel nedeni, padişahın oğulları arasındaki taht kavgalarıydı. İşte bu yüzden Kanunname'nin en meşhur ve en çok tartışılan maddesini ekledi: "Ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların Nizâm-ı Âlem için katletmek münasiptir. Ekser ulemâ dahi tecviz etmiştir. Anınla âmil olalar." Bu maddeyle Fatih, kardeş katlini kişisel bir tercih olmaktan çıkarıp, devletin bütünlüğünü korumak adına bir devlet politikası haline getiriyordu. Bu, zalimce görünse de amacı, daha büyük bir felaketi, yani iç savaşı önlemekti.
Fatih Kanunnamesi, üç ana bölümden oluşur ve devletin yapısını temelden düzenler. Bu bölümler, devletin hiyerarşisini, suç ve cezaları, mali düzeni ve padişahın konumunu net bir şekilde ortaya koyar.
Kanunnamenin belki de en önemli kısmı, devlet görevlilerinin yetki, sorumluluk ve hiyerarşik sıralamasını belirlemesidir. Sadrazamdan (Vezir-i Azam) nişancıya, kazaskerden defterdara kadar herkesin Divan'daki ve saraydaki yeri, görev tanımı ve alacağı maaş net bir şekilde yazılmıştır. Bayramlaşma törenlerinden elçi kabullerine kadar tüm protokol kuralları standardize edilmiştir. Bu, devlet yönetimindeki başıbozukluğu ortadan kaldırmış ve profesyonel bir bürokratik yapı oluşturmuştur. Artık kimin kime bağlı olduğu, kimin ne iş yapacağı kesin kurallarla belliydi.
Fatih Kanunnamesi, Şer'i hukukun boşluk bıraktığı alanlarda detaylı düzenlemeler getirmiştir. Özellikle ceza hukuku alanında, çeşitli suçlara (hırsızlık, adam yaralama, zina vb.) verilecek cezaları (dayak, para cezası, organ kesme) ayrıntılı olarak listelemiştir. Bu, mahkemelerde bir standart oluşmasını ve adaletin daha öngörülebilir bir şekilde işlemesini sağlamıştır. Aynı şekilde, tımarlardan alınacak vergiler, pazar yerlerinin işleyişi ve çeşitli gümrük vergileri gibi mali konular da kanunname ile bir düzene bağlanmıştır.
Kanunnamenin ruhunda yatan en temel fikir, padişahın mutlak ve merkezi otoritesini pekiştirmektir. Bütün kanunlar, nihayetinde padişahın iradesinin bir yansımasıdır. Fatih, Divan toplantılarına başkanlık etmeyi bırakıp, toplantıları "Kasr-ı Adl" adı verilen bir pencerenin arkasından izlemeye başlayarak padişahlık makamını diğer devlet görevlilerinden ayırmış ve yüceltmiştir. Kanunname, bu fiili durumu hukuki bir çerçeveye oturtmuştur. Artık padişah, sadece bir lider değil, aynı zamanda kanunun kendisi ve devletin somutlaşmış haliydi.
Özetle, Fatih Kanunnamesi, Fatih Sultan Mehmet'in devlet adamı olarak attığı en büyük ve en kalıcı adımdır. Bu metin, belirsizliğin ve geleneğin yerine yazılı hukukun ve kurumsal düzenin gücünü koymuştur. Devletin bekasını sağlamak, yönetimi profesyonelleştirmek ve adaleti standardize etmek amacıyla hazırlanan bu "imparatorluk anayasası", Fatih'in kılıcıyla fethettiği toprakları bir arada tutan çimento olmuş ve Osmanlı Devleti'nin yüzyıllarca ayakta kalmasının hukuki temelini atmıştır.
Copyright By fatihsultanmehmet.org - 2023 - 2025
YUKARI ÇIK
İsteğe bağlı tanımlama bilgilerini, sosyal medya bağlantıları gibi web sitelerimizde deneyiminizi iyileştirmek ve çevrimiçi etkinliğinize dayalı olarak kişiselleştirilmiş reklamlar görüntülemek için kullanırız. İsteğe bağlı tanımlama bilgilerini reddederseniz yalnızca size hizmetleri sağlamak için gerekli tanımlama bilgileri kullanılır. Sayfanın altındaki 'Tanımlama Bilgilerini Yönet' bağlantısına tıklayarak seçiminizi değiştirebilirsiniz. Gizlilik Politikamızda Çerez Beyannamesini
Çerezler, bir kullanıcının deneyimini daha verimli hale getirmek için web siteleri tarafından kullanılabilen küçük metin dosyalarıdır.
Kanun, bu sitenin çalışması için kesinlikle gerekliyse, cihazınızda çerez depolayabileceğimizi belirtir. Diğer tüm çerez türleri için izninize ihtiyacımız var.
Bu site farklı türde çerezler kullanır. Bazı çerezler, sayfalarımızda görünen üçüncü taraf hizmetleri tarafından yerleştirilir. Web sitemizdeki Çerez Beyannamesini
istediğiniz zaman değiştirebilir veya onayınızı geri çekebilirsiniz . Kim olduğumuz, bizimle nasıl iletişime geçebileceğiniz ve kişisel verileri nasıl işlediğimiz hakkında Gizlilik Politikamızda daha fazla bilgi edinin . Lütfen rızanızla ilgili olarak bizimle iletişime geçtiğinizde rıza kimliğinizi ve tarihinizi belirtin.
İsteğe bağlı tanımlama bilgilerini, sosyal medya bağlantıları gibi web sitelerimizde deneyiminizi iyileştirmek ve çevrimiçi etkinliğinize dayalı olarak kişiselleştirilmiş reklamlar görüntülemek için kullanırız. İsteğe bağlı tanımlama bilgilerini reddederseniz yalnızca size hizmetleri sağlamak için gerekli tanımlama bilgileri kullanılır. Sayfanın altındaki 'Tanımlama Bilgilerini Yönet' bağlantısına tıklayarak seçiminizi değiştirebilirsiniz. Gizlilik Politikamızda Çerez Beyannamesini